Sağlıklı bir ortamda çalışıp çalışmadığımızı genellikle sorgulamayız; ancak zamanımızın büyük bir kısmını iş yaşamına ayırdığımızı düşünürsek çalışma koşullarımızın hem fiziksel hem de psikolojik sağlığımız üzerindeki etkisinin ne kadar büyük olabileceğini fark edebiliriz.
Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürdürmek için beslenme şekli ve egzersiz kadar sağlıklı bir ofis ortamına sahip olmak da önem taşıyor.
Bugün, hareketsiz bir yaşamın ve sağlıklı olmayan çalışma koşullarının kalp-damar hastalıklarından obeziteye, diyabetten depresyon ve stres bozukluğuna kadar çok sayıda sağlık sorunun ana sebepleri arasında yer aldığını biliyoruz.
Değişen çalışma kültürü ve iş yaşamı ile ilgili araştırma sonuçları, tüm dünyada işverenleri, tasarımcıları, mühendisleri ve mimarları fiziksel, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlara cevap veren yeni ofis konseptleri üretmeye yöneltiyor. İdeal bir çalışma ortamı ise çalışma alanı kurgusu, mobilya, aydınlatma, akustik ve hava kalitesi gibi çok sayıda unsurun dengeli bir şekilde kurgulanmasıyla oluşuyor.
Sağlıklı ve verimli çalıșmak için, ofis ortamının doğru kurgulanması önemlidir.
Çünkü, çalıșanların soluduğu havanın niteliği, aydınlatma ve akustik kalitesi, doğru ve sağlıklı oturmaları, farklı çalıșma biçimlerini destekleyecek ürünler kullanılması gibi etkenler çalıșan mutluluğunu ve motivasyonunu destekliyor.Ekipman ve malzemelerin güvenli ve uluslararası normlara uygun üretilmiș olması, ofis yașantısında sağlık problemleri gibi negatif koșulların olușmasını engelliyor.
Sağlığı ve Performansı Yükselten Ofisler
Yenilikçi ve akılcı organizasyonlar, performansın sağlık ve mutlulukla direkt bağlantılı olduğu bilinciyle, çalışanları fiziksel olduğu kadar psikolojik ve sosyal açılardan da destekleyen ofis düzenine yöneliyorlar.Yapılan araştırmalarda gürültülü, havasız ve rahatsız koşulların çalışanları olumsuz yönde etkilediği; buna karşın sağlık ve güvenlik risklerinin olmadığı ve bireysel kontrole izin veren konforlu koşulların ise çalışanların verimliliğini artırdığı gözlemleniyor.
Ortam Isısı
Konforlu bir iç mekanın; ısı derecesi, nem ve hava akışının doğru bir kombinasyonda olması gerekiyor. Ofisin yapısına uygun olarak sıcaklığın ortalama 22 derece sıcaklıkta tutulmasının yanı sıra sıcaklık koşullarının çalışanlar tarafından kontrol edilebilmesi ve istenilen sıcaklıkta ayarlanabilmesi de önem taşıyor.Akustik Kalitesi
Gürültü, ofislerden okullara ve sosyal alanlara kadar neredeyse tüm yaşam alanları için en büyük problemlerden biri. Akustik kalitesi, kişisel ofislerde ve birkaç kişinin çalıştığı ortamlarda kısmen kontrol edilebiliyor olsa da özellikle açık ofislerde, toplantı alanlarında, dinlenme alanlarında ve sosyal alanlarda kontrol edilemiyor olması dikkat dağınıklığına, stresin artmasına, verimin ve üretkenliğin düşmesine sebep oluyor.Gürültü ile aynı şekilde, özellikle rutin işlerin yapıldığı ofislerde, sessiz alanların çokluğu da uyaran azlığından dolayı verimin düşmesine ve odaklanma sorunlarına yol açıyor. Ofislerde sağlığı korumak, performansı ve verimliliği artırmak için gürültü ve sessizliğin aynı önemde dikkate alınması, farklı aktiviteler için çeşitli çalışma alanları oluşturulması gerekiyor.
Hava Kalitesi
Tahmin edilenin aksine, günümüzün büyük bir bölümünü geçirdiğimiz iç mekanlarda hava kirliliği büyük bir problem. Binanın yapımında kullanılan malzemeler, mobilyalar, temizlik malzemeleri, soğutma ve ısıtma sistemlerinin sağlık koşullarına uygun olmaması ve iç mekanda hava kalitesini düşürmesi, alerjik hastalıklar ve astım gibi çok sayıda sağlık sorunun ana sebepleri arasında yer alıyor.Uluslararası Normlar
Onlarca yıldır ofis yaşamı üzerine yapılan araştırma sonuçları, pek çok sağlık sorununun ana nedenleri arasında insan anatomisine uygun olmayan, sağlıksız mobilya ve eşya kullanımını göstermiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda, hem ulusal hem de uluslararası düzeylerde insan sağlığını koruyan belirli normlar ortaya çıkmıştır.Ergonomik olmayan ofis mobilyalarının boyun, bel, omurga, kol ve bileklerde, doğru bir mühendislikle üretilmemiș mekanizmaların ise sıkıștırma, ezme gibi nedenlerle ellerde yol açtığı yaralanma ve travma konuları, iș hukuku açısından çalıșanlar ve ișverenler arasında dava konusu olușturmaktadır.
Günümüzde devam eden araştırma ve çalışmalar, ofiste sağlıklı yaşamı sürdürmek ve geliştirmek için bu normların sürekli olarak geliştirilmesini ve yenilenmesini sağlamaktadır.
Çalışma Şekli
Geleneksel ofis kurgusu, aktivite temelli çalışmanın önem kazanmasıyla hızlı bir şekilde değişiyor. Bireysel çalışmalar, ekip çalışmaları, spontane toplantılar ve video-konferanslar gibi farklı aktiviteler için çeşitli çalışma alanları oluşturuluyor.İyi kurgulanmış bir çalışma alanı, tüm bu aktivitelerin gerçekleştirilebilmesine imkan vermesinin yanı sıra çalışanlara ihtiyaç duydukları kişilerle kendilerine en uygun mekanda çalışabilme özgürlüğü sunmalı.
Aydınlatma Kurgusu
Sağlıklı bir çalışma alanında doğal ışıktan faydalanılabilecek pencerelerin varlığının yanı sıra hem masalar üzerinde hem de ofisin genelinde çalışma alanlarının niteliğine ve amacına uygun olarak doğru bir aydınlatma kurgusu yapılması gerekiyor.Güvenli Malzeme ve Kimyasal Tehlikeler
Kullandığımız masadan, oturduğumuz koltuğa, hatta soluduğumuz havaya kadar birçok alanda kimyasal tehlikelerle karșı karșıyayız!Ofislerde kullanılan mobilyaların sağlık standartlarına sahip olmaması, çalıșanları sadece anatomik açıdan değil, aynı zamanda kimyasal ve fiziksel açıdan da negatif yönde etkiliyor.
Malzemelerde kullanılan boyalardaki kurșun gibi kimyasal zehirlerden, yapıștırıcılarda kullanılan serbest formaldehit oranına, kumaș ve sünger gibi malzemelerden havaya karıșan ve solunan çeșitli kimyasallara kadar birçok etken insan sağlığını etkileyerek ciddi rahatsızlıklara yol açıyor.
Duyu Çeşitliliği
Verimliliği ve sağlığı etkileyen bir diğer faktör ise ofis ortamında renk, ses ve koku değişimleridir. Ofis ortamında güneş ışığının varlığı, çalışma ortamlarının niteliğine uygun renk ve aksesuarların kullanımı, farklı mekanlarda ışık seviyesinin değişimi ve mekânsal çeşitlilik gibi etkenler pasifliği ve sıkılganlığı engelleyerek yaratıcılık, odaklanma ve verimlilik seviyelerinin artmasına yardımcı oluyor.Amacımız yalnızca performansın ve verimliliğin değil; mutluluğun da arttığı ofisler oluşturmak.
Ofiste çalıșan sağlığına yapılan doğru yatırımla, hem birey hem de organizasyon performansında anlamlı sonuçlar görülmektedir.
Çalışanların sağlığını korumak ve katkı sağlamak amacıyla, uluslararası normlara uygun olarak tasarladığımız yüksek performanslı çalışma koltuklarından
yüksekliği ayarlanabilir masalara; entegre teknolojili toplantı modüllerinden sosyalliği ve iletişimi teşvik eden dinlenme ünitelerine kadar tüm ürünlerimizi insan sağlığı kadar ve çevreyi ve bizden sonraki nesilleri düşünerek, Avrupa’nın en gelişmiş üretim tesislerinden birinde üretiyoruz.
Geleceğin ofislerini, ihtiyaçlarını, çalıșma șekillerini ve dolayısyla bu yapının ihtiyaç duyacağı ofis mobilyalarını tasarlamak üzere, Almanya’da Fraunhofer Enstitüsü ile ortak çalıșmalar yürütüyor ve tüm ürünlerimizin sağlık ve dayanıklılık testlerini sektöründe ileri gelen Alman șirketi LGA ve Türk Standartları Enstitüsü ile birlikte yapıyoruz.
Fraunhofer IAO ile ilgili daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.